İstismarın hem bedensel, hem psikolojik hem de ekonomik olabileceği açıklamasını yapan Beykoz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Gülten Kaptan, istismarın aynı zamanda ihmale de yol açabildiğini veya bunların tümünün bir arada yaşanabildiğini iletti. İstismarı yapanın kişi ya da kişiler olabileceği gibi istismarı yapanın kurum da olabileceğini aktaran Kaptan, “Yaşlı istismarı, yaşayan kimse tarafından gerek korku, gerek evsiz barksız, yiyeceksiz kalma endişesi nedeni ile yaşlılar tarafından yeterince bildirilmemekle birlikte yaşlı bireylerin yaklaşık yüzde 4 ila yüzde 10’unun istismar ya da ihmale uğradığı tahmin edilmektedir” dedi.
Gülten Kaptan, yaşlılığın bireylerin statü kaybettiği, bağımlılıklarının arttığı, kaza riskine daha açık oldukları, fiziksel yeti kaybının üst düzeyde ve beraberinde kronik hastalıkların yaşandığı bir süreç olduğunu söyledi. Yaşlı istismarının, yaşlı bireyin sağlık veya iyilik halini tehdit altında bırakan, bireye zarar veren herhangi bir davranış olarak düşünülmesi gerektiğini ifade eden Kaptan, yaralanma, tıbbi sorunların göz ardı edilmesi, kötü hijyen, yetersiz beslenme ve sıvı alımı, uygun olmayan konut koşulları, zorla eve hapsetme ya da gelirine el koyma gibi durumları da yaşlı istismarı olarak sıraladı.
“Dünya yaşlanıyor, önlemler artırılmalı”
“Dünya yaşlanıyor, önlemler artırılmalı” diyen Kaptan, metropol yaşamının yaşlıların aile ortamında bakılmasını güçleştirdiğine de dikkat çekerek, “Herkes çalışıyor. Bu nedenle kamunun giderek artan müdahalelerde bulunması gerekmekte. Müdahaleler kapsamında, sosyal hizmetler, yaşlılara yönelik hastaneler, bakımevleri ve çeşitli sosyal tesislerin yapımı da olmalıdır” açıklamasını yaptı.
Bu içerik 26/10/2017 tarihinde güncellenmiştir.