2013 yılının Mart ayında Türk armatörlük firmasına ait Marshall kuru yük gemisine kaçak olarak binen Afrika kökenli mültecilerin, gemi kaptanı tarafından paletler ve yağ bidonları ile yapılan sala bindirilerek denize bırakılmasının gemi mürettebatı tarafından fotoğraf görüntüleriyle belgelenmiş olduğu ortaya çıktı.
Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Deniz ve Liman İşletmeciliği Program Başkanı Öğretim Görevlisi Nesli Çankırı olay ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Denizcilikte “stowaway” olarak adlandırılan kaçak yolcular, gemi kaptanları ve armatörlerin önemli sorumluluklar almalarına neden olan ve geminin ticari faaliyetlerini geçici olarak sekteye uğratabilecek öneme sahip kritik konulardır. Uluslararası Denizcilik Örgütü – IMO kaçak yolcuları 1965 yılında yayınlanan FAL Konvansiyonunda tanımlamış ve gemide bulunacak kaçak yolcular konusunda neler yapılması gerektiğini taraflara düşen sorumluluklar açısından değerlendirmiştir. Uluslararası hukukun da konusu olan kaçak yolcular sorunu pek çok ilke ve kurala bağlanmıştır. Geminin herhangi bir alanında tespit edilen kaçak yolcunun ilgili otoritelere bilgi verilmeksizin, gemi kaptanının karar ve inisiyatifi ile kaderlerine terk edilmesi sadece geminin bayrağını taşıdığı devletin hukukuna değil, aynı zamanda uluslar arası hukuka da aykırıdır ve suç teşkil eder. Deniz üzerinde bulunan mültecilerin kurtarılması zorunluluğu da ilgili konvansiyonlar ve uluslar arası hukuk kuralları ile zorunlu kılınırken, gemide bulunan kaçak ya da kaçaklara gemi personeli tarafından ne şekilde davranılacağına kadar bir dizi kural da geminin armatörü dolayısıyla da işletme firması tarafından uygulanması kabul edilmiş kurallar arasındadır.”
Çankırı, bu olayın sadece gemi kaptanının verdiği kararın uygulanması olarak değil, işletme firmasının da olaydan haberdar olduğu ve onay verdiği iddiasının ciddi bir iddia olduğunu, Uluslararası Denizcilik Örgütü kurallarına bağlı olarak gerçekleştirilmesi gereken bir teknik işletme faaliyetinin, tamamen gemi kaptanının inisiyatifine bırakılmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak şunları eklemiştir; “Gemide bulunan kaçaklar için uygulanacak prosedürler bahsettiğimiz FAL konvansiyonunda açık şekilde belirtilmiştir ve Uluslararası Emniyetli Yönetim Kodu – ISM Kod gereği de gemi personeli tarafından düzenli aralıklarla duruma müdahale talimlerinin gerçekleştirdiği, prosedürlere bağlanmış kritik bir konudur. Gemide bulunan kaçak ya da kaçakların keyfi bir şekilde kaderlerine terk edilmesi bir yana, konu kaçaklara sağlanacak yatacak yer, temiz kıyafet ile yiyecek ve içecek bile ilgili konvansiyon ile standartlara bağlanmıştır. Deniz sigortalarının da önemli bir konusu olan kaçak yolcular, ilgili maddeleri ile armatörün kaçak yolcudan kaynaklanacak maddi kaybının giderilmesini teminat altına almaktadır. Bu durumda, şayet iddia gerçek ise, gerçekleşen olayın taraflarının yargılanmaları söz konusu olabilecektir.”
Bu içerik 07/06/2016 tarihinde güncellenmiştir.
Beykoz Üniversitesini yakından takip etmek çok kolay, yapman gereken tek şey mail adresini bizimle paylaşmak. Haftalık bülten ile yaklaşan etkinlikler, haberler ve daha birçok konudan anında haberdar olabilirsin.